YANAK, GIDIK, DUDAK VE GÖZ ÇEVRESİ KIRIŞIKLIKLARINDA ETKİLİ YOGA HAREKETLERİ

Yanak, elmacık kemiği bölgesi, dudak ve gıdık sarkmaları ve kırışıklıkları için etkisi kanıtlanmış yüz yogası hareketleri ve yanak sarkmaları için 1 adet maske tarifi verilmiştir. 

Yüz güzelliğinin en önemli şartlarından biri gergin bir cilttir. 25 yaşa kadar etrafına meydan okuyan sıkı ve gergin bir cilt mevcutken, zaman içinde cilt gevşeyerek sarkmalar ve kırışıklıklar oluşmaya başlar. Cildin yaşlanmasını önlemek için sağlıklı beslenmek, stresten uzak durmak, bol su içmek ve iyi bir nemlendirici kullanmak olmazsa olmaz kurallardır. Bütün bunların dışında yüz egzersizleri yapmak yaşın ilerlemesi ile oluşan sarkma ve kırışıklıklarda oldukça etkili bir çözümdür.

Yüz Yogası İle Yanak Sarkmalarına Dur Deyin 
Genç yaşlardan itibaren düzenli egzersiz yapan kişilerin vücutları yaş ilerlese de sıkı ve enerjiktir. Yüz yogası da yüz kaslarını çalıştırarak cildin sıkı kalmasını, yanak sarkmalarının olmamasını, elmacık kemiklerinin belirginliğinin artmasını ve dudakların daha dolgun görünmesini sağlar.

Elmacık Kemiği Bölgesi ve Dudak Üstü Sarkmaları İçin 
Bu işi en iyi yapan eğersiz kalem egzersizidir. Kurşun kalem iki dudak arasına alınarak dudaklar içe ve dışa ortalama 5 dakika yuvarlanarak yapılır. Bu hareket dudak üstü kırışıklığını önleyerek dudakların daha dolgun görünmesine yardımcı olur. Ayrıca elmacık kemiklerinin toparlanmasını sağlayarak belirginliğini artırır.

Yanak Sarkmaları İçin
Sımsıkı yanaklara kavuşmak için kullanmanız gereken materyal kaşık. Evet, kaşık. Yüz yogası için dudaklarınızın arasına kaşığın sapını alarak olabildiğince yukarı ve aşağı hareket ettirmek yeterlidir. Bu egzersiz gıdı ve alt çene bölgesi dahil tüm yanak kaslarını etkili bir şekilde çalıştırır.

Göz Çevresi Kırışıklıkları İçin
Parmak uçlarına argan yağı veya zeytinyağı sürerek göz uçlarından buruna doğru içeri ve dışarı 20'şer kez hafif baskı uygulayarak masaj yapılır. Bu masaj ile göz altı kasları güçlendirilerek oluşabilecek kırışıklıkların önüne geçilir.

Yanak Sarkmasını Önleyen Maske
Vücudun sıkılık kazanmasında etkileri kanıtlanan yeşil çay ile yanak sarkmalarını da önlemek mümkün.

Gerekli Malzemeler
1 yumurta beyazı
2-3 damla zeytinyağı veya argan yağı
2 çay kaşığı yeşil çay

Yapılışı
Minik bir kasede yumurta beyazı köpük haline gelene kadar çırpılır. Ardından zeytinyağı ve yeşil çay eklenir. Hazırlana maske 2 günde 1 defa göz ve dudak çevresi dahil tüm yüze uygulanır. 15 dakika beklettikten sonra önce ılık ardından soğuk su ile temizlenir. Bu maske ile deri toparlanacak, yanaklar dolgunluk kazanacaktır.

Kadın ve erkek farkı

Kadın ve erkeklerin farklılık ve zıtlıkları yıllardır tartışılagelen olaylardandır. Geçen gün okuduğum bir makalede bilim adamları kadın ve erkek zihninin % 99’unun aynı çalıştığını ve aralarındaki büyük farklılıkları belirleyen kısmın sadece beyinlerindeki % 1′lik bölge olduğunu açıklıyorlardı. Bu teze göre, farklılığı yaratan kadın ve erkeğin hislerinden çok, iletişim kurma ve sevgilerini ifade etme şekilleri.

Bu bilgiden yola çıkarak bu haftaki yazıda kadın ve erkeklerin farklı düşündükleri temel noktaları listeledim. Aşağıdaki genellemeler tüm erkek ve kadınları bağlamaz ama istisnalar da kaideyi bozmaz. Elbette amaç, kadınların erkekler ve erkeklerin de kadınlar gibi düşünmesi ve öyle hareket etmesi değil, amaç; bu farklılıkları bilmek ve karşı tarafın yapısını kabul ederek iletişim ve ilişki kurmak.

Kadınlar olayların detaylarına bakar, tüm ihtimalleri ve nedenleri irdeler. Örneğin İlk buluşma ile ilgili tüm detayları bilir ve unutmaz. Erkekler ise olayların bütününe ve bıraktığı hisse bakar, ilk buluşmanızı hatırlama ihtimali yoktur ama sizi ilk gördüğünde ne hissettiğini unutmaz.

Kadınlar hayatlarında bir problem varsa sadece onu çözmekle yetinmez, ileride tekrarlanma ihtimalini ve bu ihtimalde nasıl davranması gerektiğine kadar hesaplar. Erkekler ise bir problem ya da tıkanıklık yaşadıklarında tek odak noktaları onu hemen çözmektir. İleride ne olur ihtimalleri yerine o anda kendilerini rahatlatmayı ve konuyu irdelememeyi tercih ederler.

Kadınlar çözemedikleri ve kontrolleri dışında bir sorun yaşıyor olsalar bile o durum için üzülmeye, endişe etmeye ve o konu hakkında konuşmaya devam ederler. Bunu resmen yapmasalar da bilinçaltı kodları böyledir. Erkekler ise çözemeyecekleri ve kontrolleri dışındaki durumlarda hemen yok sayma ve erteleme eğiliminde olurlar.

Kadınlar devamlı geleceği ve beklentilerini düşündüklerınden nedensiz bir endişe bulutuna sahip olurlar. Anda yaşayamazlar çünkü hep bir adım sonrasını planlarlar. Erkekler ise kadınların tam aksine bir şekilde anda kalmaya çalışırlar ve anı yaşarlar, o problemi unutmalarına yardımcı olacak başka eylemler içine girerler, problem hakkında konuşmazlar..

Kadınlar beklentilerini ve hedeflerini sürekli olarak yeniler ve geliştirirler ve bu durumda onları hep bir sonraki hedef için bir şeyler yapmak ihtiyacı içinde bırakır, yaşadıkları andan tatmin olmalarını zorlaştırır. Sanılanın aksine yapılan araştırmalar kadınların statü ve maddi olanakları daha çok önemsediklerini göstermektedir. Erkeklerin hayat şartlarını kabullenmeleri ve tatmin olmaları daha kolaydır. Küçük zevkler ve heyecanlarla hayatlarını geçirebilme eğiliminde olurlar.

İlişkilerde kadın iki tarafın birbirine bağımlı olması ister ve bekler. Kendilerine alan yaratmak konusunda erkekler kadar istekli olmazlar. Hayatlarının merkezine partnerlerini yerleştirirler ve karşı tarafın da böyle yapmasını beklerler. Erkekler ise bağımlılık yerine bağımsızlık ile motive olurlar, ilişkilerinin dışındaki alanlara ihtiyaç duyarlar. Erkekler hayatlarını bir merkez ve diğer küçük alanlar olarak değil, aynı ilgiyi göstermek istedikleri birçok alan olarak yaşarlar.

Kadınların iletişim kurarken birçok beklentisi vardır, ilişki kurmak, yakınlık yaratmak, hakkınızda bilgi almak ve onunla ilgili hislerinizi öğrenmek gibi. Erkekler ise o an ne konuşuyorsanız onun hakkında konuşur, çetrefilli ve dolaylı yollardan bir bilgi edinemez.

Kadının iletişimden beklediği paylaşım, birbirini anlamak ve ortak yol bulmaya çalışmaktır ki bu erkeklerin dünyasıyla taban tabana zıt bir durumdur. Erkekler genelde duygularını ve yaşadıklarını paylaşmayı sevmez. İletişimi sohbet etmek olarak algılarlar.

Kadınlar iletişimde samimiyet arar, durumların tüm açıklığı ile anlatılmasını, yardım istenmesini ve yardım edilmesini bekler. Olaylara dahil edilmeyi ve fikir sorulmasını çok önemser aksi durumlarda karşı tarafı eleştirel irdelemeye çalışır. Erkekler problemlerini kendi içlerinde kendi doğrularıyla ve yalnız halletmek isterler. Paylaşmak yerine üstünü örtmek erkeklerin stilidir. Erkekler akıl almayı, akıl sormayı genelde tercih etmezler, çesitli şekillerdeki yardım çabalarını itici bulur ve iyice içlerine kapanırlar.

Kadınlar bir problem ile ilgili konuşmak, anlamak ve ikna edilmek isterler bu olmadığında kendilerini önemsenmemiş hissederler. Bu yüzden ayrılıklarda kadınlar daha fazla üzülür, olayları irdeler ve konuşmak ister. Erkekler problem ile ilgili konuşmaktan, detaylara inmekten ve karşı tarafı ikna etmekten nefret ederler, tek istedikleri problemin hemen ortadan kalkmasıdır. Tam da bü yüzden bir problem yaşadıklarında erkekler kaçma, ilişkiyi bitirme eğiliminde olurlar.

Kadınlar dertlerini paylaşarak azaltır. Erkekler dertlerini hakkında konuşmayarak, başka şeylerle meşgul olarak ya da kendi içlerinde hallederek unuturlar. ( Genelde alkol ve uyuşturucu bağımlılarının erkek olmalarının nedeni de bu kapalı ruh halleri ve unutmak için başvurulan bağımlılıklara daha açık oluşlarıdır.)

Kadınlar tetikte ve geniş bir algı çerçevesine sahip oldukları için karşı tarafın tüm duygusal işaretlerini anlar ve fark ederler. Erkekler empatik değil, kendi içlerine dönük olduğundan karşı tarafın duygu durumlarının anlayamayabilirler veya önemsemezler.

Kadının en büyük hayat motivasyonu sevildiğini hissetmektir. Kadın her zaman ilk günkü ilgiyi ve tutkuyu arar. Erkeğin en büyük motivasyonu rahat olmaktır. Erkek ise ilk günkü heyecan bittiğinde onu alevlendirmek için bir şeyler yapmak yerine rahat hayata geçiş yapmak ve konfor alanında kendi içine dönmek ister.

Kadın dışa dönüktür; aşkını, sevgisini ifade etmeyi ister. Karşısındaki erkekten de hislerini ifade etmesini bekler. Erkekler duygularını ifade etmek ve altını çizmek konusunda başarısızdırlar. Ancak karşı tarafı kaybedeceklerini anladıklarında harekete geçerler.

Kadınlar kendi hislerinden çok çevrelerindeki insanların fikirlerine ve onayına önem verir. Genelde yetiştirilirken bilinçaltlarına yerleştirilen korkular nedeniyle çevrelerinin doğrularına uygun bir hayat yaşamayı tercih eder. Erkekler çevrelerinden etkilenseler de hayatlarını onların doğrularına uygun yaşamak gibi bir saplantıları yoktur.

Kadınların arkadaşlık ve dostluk anlayışı erkeklerinki ile taban tabana zıttır, kadınlar genelde tüm mahremlerini, mutluluklarını, ilişkilerinin gidişatını ve mutluluklarını arkadaş ve aileleri ile paylaşırlar, dolayısı ile etraftan ve onların fikirlerinden daha çok etkilenirler ve bunu ilişkilerine yansıtırlar.. Erkeklerin paylaşımdan, dostluktan anladıkları kadınlarla pek uyuşmaz, onlar arkadaşları ile genellikle yüzeysel konuları, tercihen eğlenceli olanları paylaşırlar. İlişkilerine, duygusal durumlarına ve ciddi konulara ( futbol ve siyaset hariç) değinmezler. Nadiren konuştuklarında da kısa ve öz detaysız, birbirlerine akıl sormak için değil, hislerini anlatmak için paylaşırlar. Kadınlar gibi birbirlerinin ilişkilerini irdelemezler hatta birçoğu hiç konuşmaz bile.

Kadınlar etraflarındaki insanların takdirini ve onayını kazanmak ister. Erkekler etraflarında insanların saygısını kazanmak ve gururlu görünmek ister.

Kadınlar hayatlarındaki erkeğe odaklı bir hayat tercih ederler. Erkekler hisleri böyle olsa bile bunu belli etmek istemezler.

İranlı Kadınların Güzellik Sırları

Destansı bir güzelliğe ve çekiciliğe sahip olan İranlı kadınların güzellik sırlarını biliyor musunuz?

Ciltlerindeki Pürüzsüzlüğü Neye Borçlular
İranlı kadınlar diri ve pürüzsüz ciltlerini ölü deniz tuzu ile uyguladıkları peelinglere, süt banyolarına ve doğal yağlara borçlular. Doğal süt ile yapılan düzenli süt banyoları cildin rengine ışıltı verirken, pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Her duş sonrası ciltlerine uygun bir yağı tüm vücutlarına mutlaka uyguluyorlar.

İranlı Kadınların Saçlarının Sırları…
Saçlarına çok özen gösteren İranlı kadınlar saç rengini değiştirmekten çok fazla hoşlanmıyorlar. Saçlarına düzenli olarak başta argan yağı olmak üzere diğer doğal yağlarla bakım yapıyorlar. Bu sayede gür, parlak, hacimli ve bakımlı saçlara sahip oluyorlar.

Gözlerinin Güzellik Sırları…
Bakanı içine hapseden iri badem gözlerini güzel ve çekici kılmak için fazla emek harcamalarına gerek yok. Gözlerindeki rengi daha belirgin hale getirmek için tenleriyle uyumlu (genelde Kahverengi) kalem ve far kullanıyorlar. Islak eyeliner ve transparan göz farı ise asla vazgeçemedikleri göz makyaj ürünlerinden.

Kalem Kaşların Sırları…
Genellikle keskin kaş şekilleri kullanıyorlar. Göz ve kaş makyajını belirgin ve etkileyici kılmak için dudak makyajını sade yapmayı tercih ediyorlar. Buda onlara olağan üstü bir güzellik veriyor.

Asla Vazgeçemedikleri Güzellik Rutinleri…
İranlı kadınların güzellik sırları arasında doğal yağlar ilk sırada. Hindistan Cevizi, Susam, Badem, Argan ve Zeytinyağını hiç ihmal etmeden kullanıyorlar.

DOĞAL MASKELERİN ETKİLERİ, AVANTAJLARI - CİLDİ NEMLENDİREN, SIKILIK KAZANDIRAN DOĞAL MASKELER

Bu makalede evde yapılan doğal maskelerin avantajlarından bahsedilerek cildi nemlendirerek sıkılık kazandıran maske tarifleri verilmiştir.

Evde basit malzemeler kullanarak yapacağınız cilt maskeleri ile cilt problemlerinizi ortadan kaldırabilirsiniz. Cildi güzelleştiren ve besleyen doğal maskeler her zaman kolaylıkla hazırlanarak uygulanabilecek özellikte. Evde bitkisel maske yaparak hem salonlara ödediğiniz paradan tasarruf edebilir, hem de hazırladığınız maskenin doğallığından ve hijyeninden emin olabilirsiniz.

Yüz Maskelerinin Etkileri Nelerdir?

Her cilt tipine uygun hazırlanan cilt maskeleri cildin yenilenmesini, sıkılaşmasını, parlak bir görünüme kavuşmasını, cilt hasarlarının onarılmasını sağlayan vitaminli besleyici ve güzelleştirici maskelerdir. Özellikle kış aylarında ve mevsim geçişlerinde dış etkenlere bağlı hasara açık olan cildi besleyerek bakım yapar.

Evde Yapılan Yüz Maskelerinin Avantajları Nelerdir?

Ev ortamında yapılan yüz maskeleri daha hijyenik ne natürel oldukları için birçok bayan tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca evde yapılan maskelerin etkisi daha çok ve daha uzun sürmektedir. Evde en çok yapılan maskeler cildi canlandıran, cilde ışıltı katan cildi nemlendirerek sıkılık veren ve besleyen maskelerdir.

Cildi Nemlendiren Türk Kahveli Yüz Maskesi

Lezzetine doyum olmayan Türk kahvesini içtikten sonra dibinde kalan minik partiküllerinin cildinizde mucizeler yarattığını biliyor musunuz?

Malzemeler

1 tatlı kaşığı kahve telvesi

1-2 damla zeytinyağı (cildiniz aşırı kuru ise)

Yapılışı

Soğumuş kahve telvesini yüzünüze hafif masaj hareketleri ile sürerek 15-20 dakika bekletin. Ardından önce ılık sonra soğuk su ile yüzünüzü yıkayın. Bu maskeyi cildinize uyguladığınızda cildinizdeki yoğun nemi fark edeceksiniz. Bu maske uygulaması ile cildinize 5-6 gün nemlendirici uygulamanıza gerek kalmayacaktır. Maskeyi haftada 1 gün yüzünüze ve ellerinize uygulayabilirsiniz.

Cilde Sıkılık Kazandıran Salatalık Maskesi

Evde uygulanan maskeler arasında başı çeken salatalık maskesi cildi besleyerek sıkılık kazandırır.

Malzemeler

Yarım salatalık rendesi

1 yemek kaşığı ev yoğurdu

1 yemek kaşığı bal

Yapılışı

Malzemeleri minik bir kapta güzelce karıştırın. Ardından cildinize yumuşak hareketlerle uygulayarak en az yarım saat bekletin. Maske uyguladıktan sonra etkisini artırmak için uzanın ve konuşmamaya özen gösterin. Süre sonunda önce ılık sonra soğuk su ile cildinizi güzelce temizleyin. Bu maskeyi düzenli kullandığınızda cildinizin daha sıkı ve daha genç göründüğünü anlayacaksınız. Etkisini görmek için maskeyi haftada 1 gün uygulamalısınız.

Hücre Yenileyen Maya Maskesi

Bu maske ile yıllara meydan okuyabileceksiniz.

Malzemeler

1 tane yaş maya

2 tatlı kaşığı süt veya su

Yapılışı

Mayayı süt veya su ile inceltin. Krem kıvamına gelen mayayı yüzünüzün tamamına yedirin. Kurumasını bekleyin. Kuruduktan sonra önce yüzünüze 5 dakika buhar tutun, ardından buz gibi su ile temizleyin.

Not: Yüzünüzde tüylenme problemi varsa maskelerde süt yerine su kullanın. Süt bazı ciltlerde yüzdeki tüyleri beslemektedir.

Saç Boyatma Öncesinde Bilinmesi Gereken Önemli Noktalar

Saçlarınızı boyamadan önce bilmeniz ve yapmanız gerekenleri biliyor musunuz? Kadınlar ve erkekler saçlarındaki radikal değişiklikleri saç boyası ile sağlamaktadır. Erkekler genelde aklar için boya kullanırken, kadınlar görsellik açısından kullanmaktadır. Bazı kadınlar haftada 1, bazı kadınlar ise haftada 3 kez güzellik salonuna uğrayarak saç renginde değişikliğe gitmektedir. Saçlarda renk değişikliğine gitmek çok normal ancak boya yaptırırken dikkat edilmesi gerekenlerin başında saçların yapısı, uzunluğu, kısalığı, saç özellikleri ve kafa derisi özellikleri göz ardı edilmemelidir.

Saç Boyatma Öncesinde Bilinmesi Gereken Önemli Detaylar

Birçok bayan uzun saç boya miktarını etkilemez diye bilir. Ancak bu yanlıştır. Omuzlardan 4 parmak aşağıdaki saçta dolgunluk oranına göre 2 kutu boya kullanılmalıdır. Bundan fazla boya kullanılır ise saçlar kısa zamanda yıpranarak dökülür.

Farklı saç tiplerinde farklılık olmaz diyenler için ise söyleyeceklerimiz var. Boyama aralıklarında farklılık olduğu gözlemlenmektedir. En çok dikkat edilmesi gerekenlerin başında saçların ince mi yoksa kalın telli mi olduğudur. Nedenine gelince; İnce telli saçların boyayı içine çekme özelliği daha hızlıdır. Bu nedenle kısa süreli bir saç boyama olmalıdır. Kalın telli saçlarda ise bunun tam tersi olduğu için uzun süreli bir saç boyama yapılmalıdır.

Boyadan Sonra Saç Bakım Kremi Kullanmalı Mıyım?

Boyadan sonra saç kremi kullanmalısınız tabi ki. Ancak boya içerisinde çıkan saç bakım kremini kullanmanızda yarar var. Bu krem saçınıza farklı bir parlaklık ve yumuşaklık kazandıracaktır. Diğer saç kremlerinde aynı etkiyi bulamayabilirsiniz.

Saçlar Hangi Sıklıkta Boyanmalıdır?

Yarı kalıcı diye bilinen boyalar 28 gün kadar canlılığını korumaktadır. Ancak bu durum saçları her gün yıkarsanız geçerli olur. Her gün yıkanan saçı ortalama olarak 4 hafta sonra yıkayabilirsiniz. Diğer yıkama aralıklarını bu sisteme göre hesap ederek saç boyama aralığını bulabilirsiniz.